Çok beğendiğim bir oyuncu, inanılmaz bir kabiliyet. 

Janet Gaynor'u özel yapan şey ise onun tarihte ilk defa "en iyi kadın oyuncu" Oscar ödülünü almış olmasıdır.

Acı dolu ve fakirlik içinde geçen bir çocukluk hayatı yaşadı. Genç kızlığa adım atarken ailesiyle birlikte Los Angeles'a taşındı. Burda önce sekreterlik dersleri aldı, ardından bir ayakkabı mağazasında düşük bir ücretle çalışmaya başladı. Bulunduğu yere sık sık Hollywood yıldızları geliyor ve Janet onlardan biri olabilmek için elinden geleni yapıyordu. Film camiasından kişilerle kurduğu arkadaşlıkların neticesinde bazı komedi filmlerinde ufak rollere çıkmaya başladı. Nihayet 1926'da bir dramada başrol aldı. O sene, film eleştirmenleri derneğince Joan Crawford ve Dolores Del Rio ile birlikte istikbal vaat eden en iyi yıldızlardan biri seçildi. Yapımcılar onun dram oynamaya çok yatkın olduğunu anlamışlardı. Arka arkaya filmler çevirmeye ve seyirciyi ağlatmaya başladı. 1926'da dört filmde oynadı. 1927 - 28 sezonunda oynadığı üç filmle Oscar ödülüne aday gösterildi.
1929 yılında Oscar ödülleri ilk defa dağıtılacaktı. Oscar tarihinde ilk ve son olarak, bir oyuncu birden çok filmle ödüle aday gösterildi. Janet Gaynor, 1927-28 sezonunda rol aldığı üç filmle aday olmuştu. Yedinci Cennet, Sokak Meleği ve Şafak. 

İki güçlü rakiple çekişiyordu: Louise Dresser ve Gloria Swanson. Bunlardan Louise Dresser depresif, alkolik, bunalımlı kadın tiplemeleriyle beğenilirdi. Gloria Swanson ise zaten bir efsane olmuştu. Genel beklenti, ödülü Gloria Swanson'un alacağı şeklindeydi fakat beklenen olmadı ve en iyi kadın oyuncu ödülünü Janet Gaynor aldı. Artık Hollywood'un en çok kazanan yıldızlarından biri olmuştu. Mary Anne, Yeni Bir İlkbahar, Kasabalı Kız, Çiftçinin Karısı gibi filmlerin ardından 1938 yılında "Bir Yıldız Doğuyor" filmiyle bir kere daha Oscar'a aday gösterildi. O sene Barbara Stanwyck ve Greta Garbo da rakipleriydi; fakat ödülü Luise Rainer aldı. Zaten film kariyerinin sonuna yaklaşıyordu ve 38 yılına ait iki filmden sonra beyazperdeyi bıraktı.1950'lerde bir iki TV dizisinde oynadı. 81 yılında ise meşhur Aşk Gemisi dizisinin bir bölümünde yaşlı bir hanımefendiyi canlandırdı.

Üç evlilik yapmıştı. Bir kostüm tasarımcısı olan Adrian isimli ikinci kocasından bir çocuğu oldu. Fakat bu arada biseksüel bir hayat yaşamaktaydı. En az iki kadın yıldızla uzun süreli ilişkisi oldu: Margaret Livingstone ve Mary Martin. Bunların içinde Mary Martin insanı gerçekten çeken bir güzelliğe ve kusursuz bir vücuda sahipti. Sinema tarihinde Peter Pan'ın meleği rolünü ilk oynayan oyuncudur. Janet Gaynor'un çoklu ilişkisini bir komedyen şu şekilde anlatmıştı. "Herkes bu kadını bilir. Janet'in kocası Adrian, karısı ise Mary Martin!" İki kadın, cinsel ilişkilerinin dışında birer arkadaş olarak da ölene kadar birlikteliklerini sürdürdüler.

77 yaşında ciddi bir trafik kazası geçirdi. Kazada kaburga kemikleri, kalça kemiği, farklı birkaç kemik daha kırılmış ve iç organlar zarar görmüştü. Hastanede geçen birkaç ayın ardından enfeksiyondan dolayı hayatını kaybetti.

Ekte bazı resimleri var. Saygılar...