Sıradışı bir kadın olan Lilyan Tashman, Brooklyn'de yahudi bir göçmen ailesinin onuncu ve sonuncu çocuğu olarak doğdu. Baba tarafı Polonya, anne tarafı Alman kökenliydi. Çocuk yaşta kavgayla dolu bir hayata atıldı ve kavgacılık onun karakterinin temel özelliklerinden biri hâline geldi.

Genç kızlığa girerken önce bazı moda dergilerinde poz vermeye başladı. Ardından dönemin meşhur Ziegfeld gösterilerinde revü kızı olarak büyük ilgi çekti ve bir Hollywood firmasıyla anlaşma imzaladı. 1922 yılında başladığı sinema kariyerinde Minnie, Kasabalı Kızlar, Tatlı Kadınlar, Kör Aşk, Buhranlı Geceler, Kedi Pençesi, Mary Mugan Davası gibi filmlerle tanındı. Hayranları ona adeta tapıyorlar ve hakkında her şeyi öğrenmek istiyorlardı. Şapkası, ayakkabısı, aksesuarları, tüm giyim tarzı anında taklit ediliyordu. Bu film süreci içinde Norma Talmadge, Joan Crawford, Myrna Loy ve Norma Shearer gibi büyük oyuncularla birlikte oynama şansını da yakaladı.

İlk evliliğini, sinemaya başlamadan önce 1914 yılında yaptı. Revü yıllarından tanıdığı bir aktörle evlendi. Altı senelik birliktelikten sonra boşandılar. Fakat Hollywood'taki yıllar içinde Tashman'ın kavgacılık yanında biseksüel kişiliği de iyice ortaya çıkmıştı ve artık erkeklerden çok kadınlarla ilgileniyordu. Soyunma odasında bir sürü kadınla birlikte oldu. 1925 yılında biseksüel bir aktör olan Edmund Lowe ile evlendi. Bu evlilik her ikisini de toplum tepkilerine karşı koruyan bir mukaveleydi ve aslında bildikleri gibi yaşamaya devam ediyorlardı. Gerçi yine de kocası yüzünden bir kıskançlık kavgası yaşandı. Bir gün kendi soyunma odasında kocasını aktris Alone Marlowe ile oynaşırken yakaladı. Kadına saldırdı ve hastanelik edene kadar dövdü. Şikayet üzerine saldırı ve darp suçundan tutuklandı, belli bir kefaret ödeyip serbest kaldı. Daha sonra dava düştü. Yaşanan tüm olaylara rağmen, ikinci kocasıyla evliliği kendi ölümüne kadar sürdü.

1928 yılında hayatının en büyük aşklarından biri olan Greta Garbo ile tanıştı. Yaklaşık 4 yıl çeşitli aralıklarla birlikte oldular. Tashman kavgacı, sinirli ve kıskançtı. Greta Garbo ise bir tek ilişki ile yetinecek türden bir kadın değildi. Kavga etmeye başladılar. Sonunda, Tashman'ın kıskanç tavırlarından bıkan Garbo bu ilişkiye son verdi.

Film kariyerinde ilerlerken 1930 başlarında karın ağrılarıyla gittiği klinikte kanser teşhisi konuldu. Apandisitini aldırdı fakat hastalık karın zarı çevresinden yayılmaya devam ediyordu. Artık özel hayatındaki kavgalara ek olarak kanserle de mücadeleye başlamıştı. Bu arada, kız arkadaşlarından birine flört teklif ettiği için aktris Constance Bennett'e saldırdı. Hakkında yine bir dava açıldı. Son kavgalarından birinde ise, nihayet kendisinden daha kavgacı ve sert bir rakibe çatmıştı: Lupe Velez. İş rekabeti yüzünden araları daha önceden bozuktu ve kavga etmek için bir fırsat arıyorlardı. Bir öğleden sonra, oyuncuların sık sık gittiği Montemarte kafede herkesin gözü önünde, aynen erkekler gibi yumruk yumruğa kavga etmeye başladılar. Kavgayı net bir şekilde Lupe Velez kazandı. Hiç şaşırmadım, zira Meksika asıllı Lupe Velez erkeklerin bile bulaşmaktan korktuğu bir kadındı.

Sinema kariyeri içinde adeta bir moda sembolü olmuştu. Bazı eleştirmenlere göre Hollywood'un en iyi giyinen kadınlarından biriydi. Mücevherler ve kürklerle dolu gösterişli bir hayata büyük önem veriyordu. Kedilere âşıktı. Evinde çalıştırdığı hizmetçiler onun kedileriyle de ilgileniyorlardı. Bir başka tutkusu ise kırmızı-beyaz renklerdi. Evindeki bütün odaları kırmızı-beyaz renklere boyamıştı. Hatta düzenlediği partilere konuklarının kırmızı-beyaz elbiselerle gelmesi için ısrar ediyordu.

1934 yılında son olarak "Frankie Ve Johhny" filminde oynadı. Fakat çekimler sırasında rahatsızlığı iyice artmıştı. Film çekimi sona erdiğinde hemen hastaneye yattı. Ne yazık ki kanser iyice ilerlemişti. Tashman çok kısa sürede tüm gücünü kaybetti ve hastaneden ancak tabut içinde çıkabildi. 1934 yılında 38 yaşında hayatını kaybetti. Son filmi ise ölümünden 2 yıl sonra vizyona girdi.
Ekte bazı resimleri var. Saygılar...